Yazmadan önce şöyle bir göz atmak istedim kalemlerle alakalı yazılan yazılara ve çok ilginçtir ki kendilerine ait dünyaları var kalemlerin. Kimilerinin renkli dünyalarını anlatıyor kimilerinin hüzünlerini; kimileri sevinç dolu cümleler kuruyor boş bir kağıda, kimisi peçetelerin arkasına not bırakıyor öylesine... Kimisi büyük paralar ödüyor ve koleksiyonlar oluşturuyor en iyi markalarla, kimisi bu işin kimyasını çözmüş... Aslında ilk yazmaya başladığında kapılıyor insan bu tutkuya sıraların silgi kalem koktuğu dönem kaptırıyoruz kendimizi... Çocukluğumuz kokuyor kalemler... Bir kalemden bahsediyorum evet bir insandan bahsedermiş gibi, hepimizin hayatında büyük yer kaplayan ufacık bir kalemden...
Eee bunları yazdığıma göre bir çok insan gibi benim de bir tutkum var "LAMY SAFARİ" tasarım ödülü almış, kullanımı oldukça keyifli, kendine özel mürrekebi olan ve süsle püsle işi olmayan bir kalem. Yazmak\çizmek için en ideal gördüğüm keyifli tutuşu olan fiyatı piyasaya göre biraz üste kendi dünyası olan bir kalem aslında.
Bu blogu yazmaya başlamamın sebebi ise sizlere de bu dünyadan bi parça yansıtabilmekti aslında ilk okulla başladığımız dönem gibi her kırtasiyeye girdiğimiz de ihtiyacımız olmasa da bir tane kalem alma isteğimizi unutmamak yani kendi dünyamızı ve çocukluğumuzu hatırlamak.